Böyle kendini eleştirdiğine bakıp ta "aman ne kadar alçakgönüllü, ne kadar kendiyle barışık.. helal çocuğa!" düşüncelerine kapılmayın hiç. Her ortamda alttan almaya çalışsa da, hep kendini geri planda bırakmaya çalışır gibi görünse de aslında egoistin tekidir. Yaptıkları hep takdir edilsin ister. Kalabalığın içinde pohpohlandıkça kendini bişey zanneder, g.tü kalkar, lüzumsuz tevazu gösterir. Zaten bir-iki övgüden sonra şımardığı farkedilir, şöyle ki; fazlasıyla gülümsemeye başlar ve komik olmayan espriler yapar. Sulu ve gerzekçe şaka yapmaya başladıysa anlayın ki egosu tavan yapmıştır, g.tü tavana vurmuştur puştun..
Kendini komik zanneder. Evet, zaman zaman insanlar bunun esprilerine gülerler, hatta yarılırlar.. Ama ortalamaya baktığınızda berbattır. Aynı ego meselesinde olduğu gibi bir-iki esprisine gülün, hemen cıvır, üst üste seviyesiz şakalar yapar, sizi gülmekten soğutur. Kendisi, birazdan yapacağı espriyi yapmaması gerektiğini bilse bile yapar. Bir kere gülünmüştür onun şakalarına ya. Durmaz, duramaz..
İki kelimeyi bir araya getirip de konuşamaz bu gerizekalı. Entel dantel geçinir. Kitap okumalar, festival filmleri takip etmeler, eleştiriler gırladır. Fakat mesele karşılıklı oturup iki kelâm etmek olunca bir tane güzel cümle kuramaz. Beyni yavaş çalışır bunun. Aniden cümle kurması gerektiğinde mavi ekran verir, saçmalar, sıçar, sıvar..
Bazen çenesi düşer bu dingilin. Bir düşer, pir düşer. Susturamazsın. Genelde sessiz sakindir, az konuşur. Fakat al karşına, bi süre sohbet et, sana askerlik arkadaşınmış gibi davranmaya başlar, yavşaklaşır, karakterini kaybeder. Bunun bir üst seviyesinde ise nefes almadan konuşur.. O seviyeye geldi mi, zırvaların en büyüğü bundadır. Kafasına sıkılası olur bi anda..
Karşıt düşüncede olan biriyle konuşurken, zaman zaman farkında olmadan karşısındaki insanı kıracak derecede sert sözler söyler veya baskın çıkmaya çalışır ve bunu yaparken karşısındakini kırar, üzer. Baskın çıktığında ise yaptığının farkına varır ve özür diler ama çok geçtir artık. Öküzlük diz boyudur..
En yakınındaki insanlara hakettikleri değeri vermez asla. Odundur biraz. Aramaz, sormaz, merak etmez, ilgilenmez. Çok sevse bile belli etmez, ağırdan alır, hep karşıdan bekler. İçindeki hayvan sevgisi, insan sevgisinden çok daha fazladır bu hainin..
Ahkâm kesmeye bayılır! Sorsan, bi s.kimden haberi yoktur ama yine de konuşur, yine de fikir beyan eder, hatta doğruyu kendisinin bildiğini iddia eder utanmaz.. Hıncal gibidir biraz.
Yalan söyler. Muhtemelen herkes kadar..
İnsanları kategorize eder. Kendi kriterleri vardır, uymayanla işi olmaz bu ayrımcı pezevengin.
Terbiyeli, düzgün bi insan gibi görünse de, sapığın tekidir. Cinsellikle ilgili engin bilgileri vardır bunun. Üniversite hariç okul hayatında hep "cinsel içerikli bilgilerin alınabildiği güvenilir kaynak" rolü üstlenmiştir. İlk okulda "pipi nedir?" ile başlayan cinsel ansiklopedi kariyeri, lisede "kama-sutra nedir?" e kadar gelmiş, hepsinin altından başarıyla kalkmıştır. Soruların altından yani. Yanlış anlaşılma olmasın.
Ağzından küfür eksik olmaz. Övünür bununla hatta gerizekalı. Mazeretmiş gibi..
Birilerine yaranmaya çalışır bazen. Genelde henüz arkadaş olamadığı, fakat olmak için can attığı insanlara gereksiz iyi tavırlar sergiler, arkadaş olmayı başardığında da aramaz sormaz. Odundur demiştim daha önce, dimi?
Hep bi bunalım, bi depresyon havası vardır gözlerinde. Mutlu olduğu anlarda bile, içinde kanayan bir yer mutlaka vardır. Acıların çocuğu tribindedir.
Çok nadir hatasını kabul eder. Laz inadı vardır biraz. Çoğu konuda söylediği şeyin hatalı olduğunu bilse bile, sırf söylemiş olduğu için, geri adım atmaz. Zaafiyet olarak görür bunu idiyot!.
Bir arkadaşından kendisiyle ilgili kötü bir söz duyarsa dünyası yıkılır. "Başkaları ne der?" diye yaşar genelde. Bu huyundan nefret etse de bir türlü vazgeçemez moloz.
Hep başkaları tarafından yönlendirilir. Kesinlikle yöneticilik zekası, yeteneği yoktur. Git deyin gider, gel deyin gelir. Başkaları için yaşar. Deliler gibi işi olsa bile nadiren birinin davetini geri çevirir.
Bir yandan da ne zaman sorsan ya piyano çalışması gerekiyodur, ya yorgundur, ya müsait değildir. Hep vardır bi mazereti.
Kendisinden nefret etmesine rağmen, başkaları onu sevsin ister. "aman ne kadar iyi insan, ne kadar güzel insan, canım, cicim" densin diye didinir karaktersiz pezevenk.
Başkalarına hayat tavsiyeleri vermeye bayılır, ama "terzi kendi söküğünü dikemez" derler ya.. Anladınız siz..
Neredeyse üniversiteye kadar koluna girilmesinden nefret ederdi bu. Tecavüze uğramış gibi hissederdi koluna girildiğinde. Yakın arkadaşlarının çoğu da kız olduğundan, zamanla genişledi kendisi. Bu aptalca düşünceden kurtulduğu için lise arkadaşlarına minnettar.
Neredeyse her gün ilk aşkına küfrediyor.
En yakın arkadaşlarına bile anlatmadığı sırlarını bu blogda ayan beyan açık ediyor ya daha ne diyim ben bu ornitorenk beyinliye!.
Kafası o kadar büyük ki; "memeliler" sınıfından çıkarılıp, "kafadan bacaklılar" sınıfına dahil edilmesi gerek.
Kolları o kadar kısa ki; T-rex'lerin varlığına canlı bir kanıt kendileri..
O kadar çirkin ki; her aynaya bakışında, aynayı "karşısında çok kalmayacağı" konusunda ikna etmek zorunda kalıyor.
Yakın arkadaşlarının yanında osurmaktan çekinmiyor bu densiz. Üstüne bir de gülüyor. Koktukça katılıyor iğrenç pezevenk..
Duygusu yok bunun. Hiçbir şey hissetmiyor artık. Sevgi, hırs, kin, nefret, huzur, sevinç... Tık yok..
Bunun bilgi sahibi olduğu bi konuda başkası bilgi sahibi olamaz kendisine göre. Olsa bile hayatta kabul ettiremezsiniz. "evet ama.." ile başlayan cümlelerle aşağılar diğerini. İlla haklı çıkacak..
Herşeyden çok çabuk sıkılır. Siz daha ne olduğunu anlamadan şişmiştir bile. Darlamaya gelmez.
Uzun yazıları s.ksen okumaz, kendi uzun yazar.. Bunu bitirsin burda bari.
Mal.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder